1 Haziran 2012 Cuma

XNA, EVRİM TEORİSİNE NEDEN DELİL OLAMAZ?XNA, EVRİM TEORİSİNE NEDEN DELİL OLAMAZ?


XNA ismindeki sentetik DNA, evrime delil olarak çeşitli haber sitelerinde yutturulmaya çalışılmakta.


1] Evrimciler, DNA’nın kendi kendine tesadüfler ve mutasyonlar sonucu doğal seçilim yolu ile oluştuğunu söyler. XNA ise, tesadüfen oluşmamıştır. Laboratuarda eğitimli ve şuurlu bilim adamlarınca üretilmiştir.

2] Bilim adamlarının XNA’yı üretmek için önce 6 farklı molekül üretmeleri gerekmiştir. Bu 6 farklı molekülün her birini doğru şekilde üretmek için ise, yüzlerce deneme yanılma yapmışlardır. Evrim teorisine göre, ilk deneme başarısızsa işlem devam etmez. Çünkü işlevliği olmayan birşey, kaydedilemediğinden veri silinir ve o işlem daha tamamlanmadan biter. Kontrollü bir laboratuar ortamında bile deneme yanılma olmaksızın oluşturulamayan bir molekül, doğa şartlarında kendi kendine asla meydana gelemez.

3] Üretilen XNA, DNA ile benzer işlevlere sahip olabilir. Ama bu durum evrime delil teşkil etmez.Bir Shakespeare eserini alıp yüzlerce hatta binlerce fotokopisini çektiğimizi ve bunları ciltlediğimizi varsayalım. Alıp okuduğumuzda içindeki bilgi, orjinal eserinki ile aynı olacaktır. Ama eseri yazan biz değil; Shakespeare’dir. Bugün bilim adamları, doğadaki teknolojilerin bir çoğunu taklit etmektedir.Ancak taklit etmek; evrimi değil yanlızca doğadaki tasarımların ne kadar mükemmel bir şekilde yaratıldığını kanıtlar. Çünkü, taklit etmek için taklit edeceğiniz ve model alacağınız tasarımın, en iyi tasarım olması gerekir. Kötü bir tasarımı taklit edemezsiniz. Zaten bozuktur çalışmaz. Ancak kusursuz olan, mükemmel tasarımlar taklit edilebilir.

Bir şahini taklit ederek savaş uçağı ürettiğinizde, “bakın laboratuarda şahin yaptım” diyemezsiniz. Şahin’inden esinlenerek, onu kendime model alarak “uçak yaptım” diyebilirsiniz. Bu durum da tamamen aynıdır. Üretilen şey, DNA gibi organik bir yapı değil; DNA’yı taklit eden sentetik bir yapıdır

Şimdiye kadar ortaya çıkarılmış 400 milyona yakın fosili arasında tek bir tane ara geçiş fosili var mı?


- Hayır yok. Kimse var diyemez, çünkü şimdiye kadar evrimcilerin “kayıp halka” olarak öne sürdükleri her fosil, ya sahtekarlık ürünü çıktı ya da çarpıtılarak yorumlandığı için literatürden çıkarıldı.
——————
bkz. Ara Geçiş Açmazı

Tek bir protein molekülü tesadüfen oluşabilir mi?

- Hayır oluşamaz. Bir proteinin tesadüflerle ortaya çıkma ihtimali 10950‘de 1′dir. Bu sayı pratikte “0 ihtimal” anlamına gelir.


Proteinler hem canlı hücrelerinin yapıtaşlarını oluşturan hem de hücre içinde çok çeşitli görevler üstlenen kompleks moleküllerdir. Bunlar, “amino asit” adı verilen moleküllerin belli sayılarda ve çeşitlerde özel bir sırayla dizilmelerinden oluşurlar. Bu, öyle hassas bir dizilimdir ki, tek bir amino asitin bile eksilmesi veya yerinin değişmesi o proteini işe yaramaz hale getirir. Dolayısıyla her amino asit, tam gereken yerde, tam gereken sırada yer almalıdır. Böyle bir dizilimin ise tesadüfen ortaya çıkma ihtimali bulunmamaktadır.
Ortalama bir protein molekülünün tesadüflerle ortaya çıkma ihtimali 10 üzeri 950′de 1′dir. (Bu sayı pratikte “0 ihtimal” anlamına gelir.) Böylece matematikçiler Darwinizm’e en büyük darbelerden birini vurmuşlardır.

Ortaya çıkarılmış milyonlarca yaşayan fosil olduğu doğru mu?




- Evet doğru. Yaşayan fosil örnekleri, dünyanın dört bir yanında sergilenmektedir. Sadece Türkiye’de bile, yüzlerce sergide binlerce fosil sergilenmiştir.
——————
bkz. Yaratılış Atlası


    40 yıl boyunca sergilenen Piltdown Adamı’nın sahtekarlık olduğu doğru mu?

    - Evet doğru. 500 yıllık insan kafatasına, orangutan çene kemiği monte edilmiş ve eski izlenimini vermek için potasyum-dikromat ile özel olarak lekelendirilmiştir.

    43 yıl boyunca insanın evrimini kanıtlayan çok önemli bir delilmiş gibi dünyaya sunulan Piltdown Adamı, bir sahtekarlık ürünüydü. Kafatası üzerinde 1953 yılında yapılan incelemelerde Piltdown Adamı’nın insan ve orangutan kemiklerinin birleştirilmesiyle üretilmiş sahte bir fosil olduğu ortaya çıktı.
    Yanda, Piltdown Adamı skandalının doğum yeri olan Piltdown’da yapılan kazıyı gösteren bir resim.